2020 yılının Ocak ayı itibariyle gündemimize oturan COVID_19 hayatımızda köklü değişikliklere sebep oldu. Hani deriz ya “gözümle görmeden inanmam” bu dönemde herkes gözüyle görmediği ama hayatımızı ona göre şekillendirmemize sebep olan bu virüse inanmak zorunda kaldı.
Peki bu virüs bize ne öğretti ?
- Titiz insanların temizlik hastası olmadığını sadece daha bilinçli olduklarını
- Birileri hapşırınca “ÇOK YAŞA!” demenin yeterli olmadığını
- Maske taktığımız her an taze havanın ne kadar kıymetli olduğunu
- Nefes alabilmenin hayattaki en değerli zenginlik olduğunu
- Dokunduğumuz her yerde virüs olabileceğini öğretti.
Covid-19 sürecinin bizlere kazandırdığı en yapıcı farkındalık kişisel temizliğimize ve hijyen kurallarına hak ettikleri değeri vermeye başlamamızdır.
Ellerimizi 20 saniye yıkamak, geleneksel kolonyamız dahil dezenfektanları kullanmak, maske ve fiziksel mesafe ile damlacıklı virüslerden korunmak vs…
Peki temizliğinden emin olamadığımız yüzeylere kısa süreli temaslarımızda ne yapmalıyız? Kullan-at şeffaf eldivenler bu gibi durumlarda pratik çözüm olarak karşımıza çıkmakta.
AVM, hastane, okul, işyeri tuvaletlerinin kapı kolları kullanımında, merdiven korkuluklarında, asansörlerde ve bir çok yüzeyde kısa süreli olarak şeffaf eldivenleri kullanabiliriz. Fakat bir şartla; eldivenlerin verdiği geçici güven duygusuna kapılmadan, kullanım biter bitmez çöpe atılmalıdır.
Pratik olarak takıp çıkarabileceğimiz şeffaf eldivenler ekonomik olmalarıyla da aile bütçemize katkı sağlarlar.
En kısa sürede bu salgın günlerini de önlemlere dikkat ederek geride bırakacağımıza canı gönülden inanıyoruz.
Ama gelecek kuşaklara bu günlerin hatırası olarak; deprem çantalarımızın yanına, araba ve çantalarımızdaki kolonya, maske, şeffaf eldivenleri de ekleyeceğiz sanki. :))
Lady Ely 